Diz sağlığının önemi nedir?

İnsan çağlar boyunca iki ayağı üzerinde kalan canlılardır. Dolayısıyla hareketlerini sağlayan ve vücudun yükünü taşıyan diz eklemleridir. Diz eklemlerinin sağlıklı çalışabilmesi için içeride bulunan kıkırdakların ve eklem içi bağ ve menisküslerin sağlam olması gerekir. BU yapıların zarar görmeden fonksiyonlarını göstermesinin temelinde dizi oluşturan kemik yapıların dizilimlerinin düzgün olması ve uygun anatomik koşulları sağlaması gerekmektedir. Bu dizilim bozulduğu takdirde vücut ağırlığının yere doğru aktarıldığı sırada diz eklemi içerisindeki kıkırdaklarda yükün geniş bir alan yerine daha dar bir alandan aktarılması bu dar alanda erken dönemde sorunlara yol açabilmektedir.
Diz içerisinde bulunan menisküsler bu yükün geniş bir alanda aktarılmasında çok önemli fonksiyonları vardır. Hareketin sağlıklı olabilmesi için yine eklem kıkırdağının kaygan ve düzgün bir yapısal özellikte olması çok önemlidir. Bu yapısının bozulması durumunda diz eklem hareketlerinde kişiye ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilir. Bu nedenle dizi oluşturan her türlü organın bu işlevde önemi büyüktür.

Diz sağlığını neler bozar?

İnsan organizmasının var olan yükünü taşıyan bu iki eklemin çok hırpalanmaması gerekmektedir. Ancak bu yapıyı bozan bazı önemli faktörler vardır. Bu hırpalanmayı sağlayan başlıca neden de aşırı kilodur. Kilonun artmasına bağlı olarak da kıkırdağa binen yük de artmakta ve aşınmalar başlamaktadır. Diz bölgesi çevresindeki kasların kuvvetsiz olması da özellikle diz kapağı ardındaki kıkırdak yapının zorlanmasına yol açan en önemli nedenlerden birisidir. Kasların kuvvetsiz olması durumunda, kasların destekleyeceği bir takım fonksiyonlarda oluşacak stresler direk kıkırdak yapılara zarar olarak etki eder. Bunlar kıkırdakların yıpranmasını daha da hızlandırmaktadır.

Diz problemleri ortalama kaç yaşlarında başlar? Dizlerimizi sakatlıklardan korumak ve güçlendirmek için neler yapabiliriz?

Diz içerisinde her yaşa bağlı olarak farklı sorunlar görülebilmektedir. Sürekli masa başında oturmak hareketsiz kalmak kısacası sedanter bir yaşam da diz sağlığı için uygun değildir. Doğru ve bilinçli bir şekilde yapılan sportif aktiviteler elbette ki dizlerdeki bu aşınmayı yıpranmayı engelleyecek niteliktedir. Artık günümüzde birçok insan spor yapmakta; ancak bilinçsizce yapılan sportif faaliyetler diz sağlığına olumsuz etki etmektedir. Yapılan en büyük hata bir spor merkezine kayıt olup hemen ilk gün yürüyüş bandına çıkmaktır. Bu doğru bir davranış değildir. Yürüyüş bandı gibi hareketli sistemlerde diz eklemi normalden çok daha fazla stres altında çalışmaktadır. Eğer kaslar yeterince kuvvetli değilse vücut bu yürüyüş bandı ya da spinning bisiklet denilen hız bisikletlerini tolere edememektedir. Tolere edemediği için ve diz kapağı normalden daha stres altında çalıştığı için kıkırdağını gittikçe yumuşatarak kaybetmektedir. Bu kayıp kişilerde diz ön ağrısı oluşturmaktadır. Bu kişiler, uzun süre oturma sonrasında dizlerini açıp bacaklarını uzatma ihtiyacı gösterirler. Yine uzun süreli yolculuklarda, merdivenleri inip çıkarken ağrı ve huzursuzluk ve bazende diz kilitlenmesi yaşarlar. Sportif aktiviteleri yapmak isteyen kişilerin öncelikle kasların kuvvetlendirmeleri egzersizlerini düzenli ve aksatmaksızın yapmaları ve sonrasında kondüsyonlarını arttırmak maçı ile başlangıçta önermediğimiz yürüyüş bandı veya spinning bisiklet gibi cihazları kullanmaları daha uygun olacaktır. Kısacası spora başlarken daha pasif hareketlerle kasları kuvvetlendiririlmesi gereklidir. Dış mekanda istenildiği kadar yürüyüş, koşu yapılabilir; ama yürüyüş bandı gibi hareketli bir zemine ancak kaslar kuvvetlendirildikten sonra geçilmelidir.

Herhangi bir sakatlık sonrası nelere dikkat etmeliyiz?

Bu tür problemleri yaşayan kişiler mutlaka bir doktor kontrolünden geçmelidir. Diz probleminin hangi aşamada olduğunu, nasıl bir tedavi planı izleneceği belirlenmelidir. Diz ağrıları, kişileri sosyal ve sportif yaşamdan uzaklaştırabilmektedir. Bu ağrıları yaşayan kişilerde yaşla birlikte kireçlenme “Artroz” denilen bir hastalık da ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda da cerrahi tedavi gündeme gelebilmektedir. Tüm bunları yaşamamak için bilinçli davranarak korunmak gerekir. Bunun için önerebileceğimiz şey düzenli spor yapılması ve tercihan dışmekan seçilmelidir. İç mekanda spor yapmayı tercih edenler ise kullanacağı spor aletlerine dikkat etmelidir. Bu konuda bizlerin fikirlerini almalarında fayda vardır.
Kıkırdağın hasarlandığı durumlarda mutlaka bir ortopedi doktorunun bunu değerlendirmesi gerekir. Hastalığın boyutuna göre tedavisi belirlenir. Tedaviye sonrası yapılacak aktiviteler karşılıklı konuşularak karar verilmeli ve her sorunun farklı egzersizlere ihtiyaç göstereceğini unutmamak gerekir. Yine bir takım metabolik ya da romatizmal hastalıkları olan kişiler de sorunlar daha farklıdır ve doktor kontrolünde tedavi olmalı ve uygun tedaviler belirlenmelidir.



<< Anasayfa'ya Dön

Etiketler :